Odessa’nın en önemli simgesi ve kentle özdeşleşen bir yapıdır. Geniş taş basamaklarına tırmandığınızda, doğrudan gökyüzüne çıkıyormuş gibi görünüyor. Üst platformda durduğunuzda ise, önünüzde bir kuş bakışı deniz ve iskele manzarası duruyor...
Potemkin Merdivenlerinin tasarımı yapay perspektif prensibine dayanmaktadır. Alt basamakları üst basamaklardan çok daha geniştir. Ancak üst platformdan bakıldığında aynı görünüyorlar. Aşağıdan bakıldığında ise, merdiven piramidal bir şekil alır ve gerçekte olduğundan daha uzun görünür. Çıkıntıların eğim açısı da görsel bir yanılsama yaratır. Yalnızca platformlar yukarıdan görülebilir. Toplamda 142 metre uzunluğunda ve 27 metre yüksekliğinde merdivenler 192 basamaklıdır.
1905 Şubat devriminin başlangıcında, Odessa’daki Karadeniz Filosunun Çarlık rejimine karşı başlattığı ayaklanmayı konu alan ve dünya sinemasının kilometre taşları arasında gösterilen “Potemkin Zırhlısı” (Броненосец “Потёмкин”) filmindeki efsanevi sahne sonrası dünyaca ün kazanan merdivenler, Potemkin Merdivenleri adını alıyor.
Odessa’nın inşasından çok önce, 1764 yılında, Hacı Bey Kalesi’nin yer aldığı tepe ile deniz arasında rahat ulaşım sağlama ihtiyacı doğuyor. Bugün merdivenin bulunduğu yerde o zamanlar köprü yer alıyor.
1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan ve bölgenin Rusya İmparatorluğu’nun eline geçtiği Yaş Anlaşması sonrası, Çariçe II. Yekaterina’nın liman kenti inşa edilmesi emri doğrultusunda, 220 basamaktan oluşan ahşap merdiven yapılıyor. 1837 – 1841 yılları arasında merdiven, İtalyan mimar Francesco Carlo Boffo tarafından geniş çaplı tadilattan geçirilerek bugünkü halini alıyor. İlk başta 200 basamak olarak inşa edilen merdivenin sekiz basamağı, limanın genişletilmesi sırasında toprağa gömülmüş.
Potemkin merdivenlerinin bugünkü haliyla tarihte ortaya çıkışı, bir rivayete göre ise romantik bir hikâyeye dayanıyor. Odessa’nın inşasına en büyük katkıda bulunanlardan biri olarak gösterilen, Novorossiski ve Bessarabski Valisi Prens Vorontsov, eşi Elizabet’e eşsiz bir hediye sunmak ister. Bunun üzerine kendisine, “gökyüzü ile denizi birleştiren” ihtişamlı bir merdiven yaptırarak armağan etmesi teklif edilir.
Eski zamanlarda merdivenlerin altında yer alan gizli depolarda kanun kaçaklarının çalıntı mücevherleri sakladıkları ve merdivenin altından Vorontovski Sarayı’na uzanan gizli bir tünel olduğu da diğer rivayettir.