Boğaziçi Anadolu kıyısında Karadeniz’e doğru Beykoz‘dan sonra yaklaşık 8 kilometrelik bir orman yolunun ve Askeri alanın sonunda yer alan, balıkçı restoranları ve doğası ile ünlü, Boğazın en güzel ve en sakin ve şirin balıkçı semtlerinden birisidir. Burada çok sayıda balıkçı restoranı bulunuyor. Yöreye has, tost makinesinde hazırlanan krepler, deniz ürünleri ve midye tavası çok ünlüdür.
Semtin adını bir zamanlar burada bolca bulunan kavak ağaçlarından aldığı rivayet ediliyor.
Anadolu Kavağın da, geldiğinizde yapabileceğiniz en güzel aktivite ise, muhteşem doğa ve boğaz manzarası eşliğinde güzel bir hafta sonu gezisi ve balıkçı restoranlarında yeme içme keyfi.
Anadolu Kavağı, aynı zamanda Eminönü’nden kalkan ve boğaz turu yapan vapurların da son uğrak noktasıdır. Anadolu Kavağı meydanında bulunan 18’inci yüzyıldan kalma Cevriye Hatun Çeşmesi görmeye değer. Ayrıca 1593 yılına ait Midilli Ali Reis Camii ve askeri alanda yer alan Marko Paşa Köşkü de popüler tarihi yerler arasında başta geliyor.
Anadolu Kavağı’nın arka taraflarında tepede yer alan Yoros Kalesi, İstanbul’da hafta sonu gezip görülebilecek ve muhteşem boğaz manzarası eşliğinde kahvaltı ve yemek yenilebilecek yerler arasında popüler olan mekânların başında geliyor.
Burada hem Karadeniz hem de boğazı muhteşem manzara eşliğinde seyredebilirsiniz. Anadolu Kavağı’na gelmeden önce, Yuşa Tepesi olarak bilinen kutsal mekana uğramanızı da tavsiye ederiz. Yuşa Hazretleri Tepesi, Boğaziçi Anadolu kıyısındaki Anadolu kavağı semtinin tepelerinde denizden 200 metre yükseklikte bulunan ve Hazreti Yuşa Peygamber’in (M.Ö. 1082-972) mezarının bulunduğu rivayet edilen bir tepe. Anadolu Kavağı ve Beykoz’a yolu düşenlerin mutlaka uğraması tavsiye edilen ve muhteşem bir boğaz manzarasına sahip olan Yuşa Tepesi, aynı zamanda Çamlıca Tepesi‘nden sonra gelen İstanbul’un ikinci en yüksek tepesi konumunda. Tepede Hz. Yuşâ Peygamberin türbesi, çeşme ve bir de cami bulunuyor. Mekândaki oldukça uzun türbenin Hazreti Yuşa Peygamber’in mezarı olduğuna inanılıyor.
