Burj Khalife Dubai'de inşası 4 Ocak 2010 tarihinde tamamlanan dünyanın en yüksek gökdelenidir. Eski ismi Burj Dubai'dir. Adını Halife bin Zayid el-Nehyan'dan almıştır.
Burj Khalife Uluslararası işbirliğinin, modern mühendislik ve tasarımın, sanat ve bilimin mimaride buluşmasının, yetenek ve yaratıcılığın yeryüzündeki simgesi olan bir gökdelendir. Dubai’nin ve Ortadoğu’nun dünyadaki temsilcisi ve bir nev-i modern zamanların Babil Kulesi…
Burj Al Khalifa, Türkçe adı ile Burç Halife Mimar Adrian Smith, Burj Al Khalifa’yı geleneksel İslam mimarisi desenlerinden ve çöl çiçeği hymenocallis’ten esinlenerek tasarlamış. Kulenin ana mimarisi, merkezinin çevresindeki üç elemandan oluşuyor; temeline bakıldığında çöl çiçeği hymenocallis’i andıran “Y” harfi açıkça görülüyor.
Yapımına 1,5 milyar dolar harcanan ve ilk ismi “Burj Dubai” olan binanın adı, 2009 yılında hazineye kişisel servetinden 10 milyar dolar fon aktararak Dubai’nin mali krize girmesini engelleyen Sheik Khalifa bin Zayed El Nahyan’ı onurlandırmak için “Burj Al Khalifa” olarak değiştirildi.
Burj Al Khalifa, Chicago merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH)’nin belirlemiş olduğu kıstaslara göre 828 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek binası rekorunu elinde bulunduruyor. Efsane gökdelen, Empire State binasının yaklaşık 2 katı, Eyfel Kulesi’nin ise yaklaşık 3 katı yüksekliği ile en yakın rakiplerine bile 300 metre fark atıyor. Yapı ayrıca 160 kattan oluşmasıyla “dünyanın en çok kata sahip binası” rekorunun da sahibi.
Burj Al Khalifa’nın inşasında, çimentonun yukarı taşınması için de özel bir teknoloji geliştirilmiş. Çimento, 601 metre yükseğe pompalanarak bir başka rekora daha imza atılmış. Pompalanan çimento yukarıda bir kalıp makinesine aktarılmış ve duvarlarda kullanılacak beton bloklar o anda, olmaları gereken yerde üretilmiş.
334 bin metrekarelik, ortalama bir köy büyüklüğünde bir alan üzerine kurulu olan Burj Al Khalifa, 50 metre derine inen temel kazıklarıyla da bir rekorun sahibi. Dünyadaki en derin temel kazıklarına sahip olan yapının temelinde 110 bin ton beton ve çelik, tamamında ise 330 bin metreküp beton, 39 bin ton çelik ve demir kullanılmış.
Binanın 150 inci katından sonraki katları çelik gövdeli. Khalifa bu özelliğiyle de dünyada betonarme yapı üzerine çelik yapı uygulanan ilk bina olma özelliğine sahip. 95 kilometreyi aşan görüş mesafesiyle akıllara zarar bir manzaraya sahip olduğunu söylemeye dahi gerek yok.
160 kat, 828 metre, çık çık bitmez diyorsanız yanılıyorsunuz. Khalifa’nın saniyede 10 metre yükselebilen asansörleriyle 120’nci kata sadece 50 saniyede çıkılıyor. Gökdelen, bazıları iki katlı ve aynı anda 46 kişiyi -yani 5.500 kiloyu- taşıyabilen 57 asansöre sahip. Tek hat üzerinde, yer değiştirmeden 504 metre yüksekliğe çıkabilen asansörüyle yeni bir dünya rekoruna daha imza atan Khalifa, dünyanın en yükseğe çıkan servis asansörüne sahip olan bina olma özelliğini de elinde bulunduruyor.
Gökdelenin 300 işçi tarafından monte edilmiş, 26 bin cam panelden oluşan dış cephesinin temizliği 3-4 ay sürüyor. Klasik tabirle anlatmak gerekirse, 17 futbol sahasını kaplamaya yetecek miktardaki cam paneller, çöl rüzgârı ve güneşi düşünülerek Burj Al Khalifa için özel olarak tasarlanmış. Camın dış yüzeyi bir ayna gibi güneş ışığını yansıtırken camın içinde yer alan gümüş plakalar, kızılötesi ışınları engelleyerek binanın ısınmasını önlüyor.
Cam panellerin ve duvarların sızdırmazlık ve dayanıklılık testi, binanın önüne yerleştirilen, I. Dünya Savaşı’nda kullanılmış bir savaş uçağının motoruyla yapılmış. Burj Al Khalifa bu yönüyle de, uçak motorunun yarattığı rüzgârla sınanan ilk bina olma özelliğine sahip.