Genel Tarih:
Zanzibar adı aslında Tanzanya’ya bağlı olarak özerk yönetilen Unguja ve Pemba adalarının ikisine birden verilse de, gündelik kullanımda Unguja adası için kullanılmakta. Stone Town bölgenin başkenti. Zanzibar İran’dan gelen göçmenler tarafından kurulmuş. Zangibar olarak da kullanılan ada ismi, Farsçada ‘zencilerin sahili’ anlamına geliyor. 1500’lü yılların başlarından, 1600’lü yılların sonlarına kadar Portekiz hâkimiyeti altında kalan ada, Portekizlilerin ardından Umman Sultanlığı’nın denetimine geçmiş. İktidar kavgalarının ardından da, Birleşik Krallığın yönetimi ele almasıyla ada sömürgeleştirilmiş. 1890-1963 yılları arasında Birleşik Krallığın atadığı valiler ile yönetilen ada, 1963’te bağımsızlığını ilan etmiş ve 1964’te özerk bölge olarak Tanzanya’ya bağlanmış.
Bayrak renkleri ve anlamları
Tanzan'ya Bayrağının Tarihçesi:
Tanzanya bayrağı, 30 Haziran 1964 tarihinde kabul edilmiştir. Tanzanya bayrağı Nisan 1964 yılında Tanzanya'yı oluşturmak için birleştirilmiş Tanganyika ve Zanzibar ülkelerinin bayraklarından oluşturulmuştur. Tanganyika bayrağı yeşil üzerine merkezi olarak yerleştirilmiş sarı kenarlı siyah yatay bir şeritten oluşurken Zanzibar bayrağı mavi siyah ve yeşil renkli yatay yerleşimli şeritlerden oluşmaktaydı. Tanzanya bu 2 bayrağın eşit statüde olduğunu göstermek için bayrağında çapraz yerleşimi kullanır.
Bayrağın göndere çekilen tarafında sol alt köşeden başlayarak, dalgalanan tarafında sağ üst bölüme kadar uzanan siyah kalın bir şerit bayrağı ikiye bölmekte ve her iki tarafta da üçgen oluşturmaktadır. Bayrağın sol üst bölümünde oluşan üçgen yeşil renk ile sağ alt bölümde oluşan üçgen ise mavi renk ile gösterilmektedir. Siyah kalın şerit, mavi ve yeşil renklerden ince sarı bir şerit ile ayrılmaktadır. Bayrakta bulunan mavi, yeşil ve siyah her iki ülkenin de ortak renkleri olup, sarı renk ilaveten yeni ülkenin yeraltı madenleri açısında zengin olması nedeniyle altını sembolize etmesi için kullanılmıştır. Yeşil renk ülkenin verimli topraklarını ifade ederken, mavi renk ülkenin kıyısı bulunduğu Hint Okyanusu'nu temsil etmektedir. Orta bölümde bulunan siyah renk ise Afrika halkını simgelemektedir.
Zanzibar Hakkında Bilmeniz Gereken Bilgiler
Zanzibar, Zanzibar Adası'ndan (yerel olarak Unguja), Pemba Adası'ndan ve daha küçük adalardan oluşan Tanzanya kıyılarındaki yarı özerk birtakım ada (iç işlerinde özerk fakat dış işlerinde Tanzanya’ya bağlıdır) Zanza Adası'nın kendisi yaklaşık 90 km uzunluğunda ve 40 km genişliğindedir. Tropikal bir adadan beklenen her şey var Zanzibar’da; ince beyaz kumlarıyla uzun kumsallar, turkuaz rengi deniz, sıcak bir hava, ılık rüzgârlar, palmiyeler, mercan adacıkları ve tarih… Zanzibar takımadaları, Zanzibar'daki (daha doğrusu Unguja olarak adlandırılır) ve Pemba'ya kadar uzanan 50'den fazla adadan oluşur. Plajlar palmiye ağaçlarıyla gölgeli, tozumsu beyaz kumlarla çarpıcıdır. Deniz sığ, ancak pırıl pırıl turkuaz suyun içine giriyorsunuz ve şnorkelle yüzme ve dalış için mükemmel bir yer. Büyük adalar yemyeşil ve son derece verimli ve her tarafta hava meyve ve baharat kokularıyla dolup taşıyor: sarhoş edici, egzotik bir atmosfere sahip ada.
Zanzibar günümüzdeki gelirini, turizm ve baharat ticaretinden sağlıyor. Baharat konusunda dünyanın en önde gelen ülkelerinden olan Zanzibar özellikle karanfil üretimi ile dünyada bir numara. Bizlerin pek az kullandığımız bu sert aromalı baharatı Zanzibar’da neredeyse tüm yemeklerde kullanılıyor. Öyle ki, tropik meyvelerden yapılan meyve salatasına dahi karanfil koymaktan ve hatta bambu kamışlara takılı ve dik olarak ızgara edilen balıkların sosunda dahi karanfili kullanılıyor.
Hayat felsefeleri “Hiçbir sorun yok…” yani Hakuna Matata
hepimizin ‘Lion King’ filminden bildiğimiz ünlü ‘Hakuna Matata’ yani “No Problem” lafı, her an her yerde. Tüm alış verişler de, anlaşamadığınız her konuda ve satılan tüm pareolarda t-shirt lerde “Hakuna Matatata” yazıyor. Zanzibar’da birkaç gün geçirdikten sonra bunun sadece bir deyim değil, bir hayat görüşü olduğunu anlıyor ve siz de öyle yaşamaya başlıyorsunuz...
Belli başlı kelimeler:
Pole! pole!”: yavaş yavaş
Haraka haraka: hızlı hızlı
Asente: Teşekkür ederim
Nakupenda: seni seviyorum
Jambo: merhabe
Mambo: Nasılsın
Poa: iyiyim
Karibu: Hoş geldiniz
Hakuna Matata: Üzülme, sorun yok. Bu en fazla duyacağınız kelime. Adanın kafa yapısı ve felsefesi bu kelime ile özetlenebilir
Bunları Unutmayın!
-
Stone Town seyahatinizin merkezi. Tüm eksiklerinizi, ihtiyaçlarınızı burada gidermeniz gerek.
-
Kwality Market Stone Town'daki tek süpermarket diyebiliriz. Yerini bilmeniz yeterli değil, saat 16.00’da açıldığını da unutmamanızda fayda var.
-
Adada tüm alışverişleriniz için –aksi durumda bir menfaatiniz yoksa- TZS yani Tanzanya Şilini kullanın. Aksi durumda döviz kurlarındaki fark başınızı döndürebilir.
-
Stone Town’da, Forodhani Garden yakınında bir döviz bürosu var. Adaya vardığınızda seyahatiniz boyunca harcamayı planladığınız miktarı burada TZS olarak çevirin. Stone Town dışında başka bir döviz bürosu bulamayacaksınız. Bu durum doğal olarak bir miktar kazıklanmanıza neden olacak.
-
Seyahatiniz boyunca kiralık araç kullanmanızı tavsiye ederiz. Günlük 40-50 USD arasında Suzuki jipler bulabilirsiniz. Kesinlikle binek araç kiralamayın. 4X4 opsiyonunun ve klimasının çalıştığından emin olun.
-
Trafik bize göre ters, bunu unutmayın. Emniyet kemerinizi araca bindiğiniz anda takın. Polisler bu konuda çok acımasız. Zaten sizi çevirmek için bahane arıyorlar.
-
Araç kullanırken üstünüzde mutlaka bir atlet ya da t-shirt olsun. Aksi durumda direkt kıllığına çeviriyorlar.
-
Yollarda yaya ve bisiklet trafiğine dikkat edin. Tüm öğeler aynı yolu kullanıyor.
-
Gece yola çıkmamaya dikkat edin. Yol aydınlatması yok ve yaya ve bisiklet trafiği tehlikeli olabiliyor.
-
Bazı bölgelerde yaban yaşamına dikkat etmeniz gerekiyor. Özellikle Jozani Forest Milli Parkı’nı geçerken poz veren bir kırmızı maymun görseniz dahi fotoğrafını çekmeyin. Milli Park’a para ödemeden fotoğraflarını çekmek yasak, cezası kallavi…
-
Bayanlar için saydam, mini etek ve dekolte pek tavsiye edilmiyor. Sahil dışında ne yazık ki direkt tepki olmasa da bakışlar rahatsız edici olabiliyor.
-
Özellikle Stone Town’da park edeceğiniz yerlere dikkat edin. Her arabanın dikiz aynasının perçinli olduğunu görünce öğrendik ki araç hırsızlığı bayağı bir ilerlemiş durumdaymış.
-
Pazarlık etmeyi seviyorsanız şanslısınız, burası tam size göre. Sevmiyorsanız da artık pazarlık kavramıyla tanışmanızın vakti gelmiş demektir.
-
Polisler beyaz üniforma giyiyorlar ve sanırız turistleri pek fazla sevmiyorlar.
-
“Jambo!” sözcüğüne alışın ve dahası karşılık vermeye alışın. Siz karşılık verene kadar tekrarlanacağını unutmayın.
-
Otel rezervasyonlarının neredeyse tümünde sorun çıkabiliyor; endişelenmeyin, halloluyor. Sadece talep edin.
-
Yemekler konusunda rahat olun. Neredeyse yediğimiz tüm yemekler son derece lezzetliydi. Kahvaltılar bazıları için facia olabilir; tropik meyveler ve omletten ibaret. Ekmek pek sık rastlanan bir yiyecek değil ne yazık ki. Chapatti’yi şiddetle tavsiye ederiz.
-
Konaklamalarda tam pansiyon ya da yarım pansiyon seçeneklerinden birini seçmeden önce bir kez daha düşünün. Genelde bir öğün iyi bir yemeğe ödeyeceğiniz tutar iki kişi 30.000 TZS civarında.
-
Adada alışıldık anlamda market bulabilme şansınız yok.
-
İnce de olsa bir yağmurluk bulundurun.
-
Güneş yağınızın faktörleri konusunda bonkör olun; buranın güneşi affetmiyor.
-
Medikal ihtiyaçlarınızı mutlaka yanınızda götürün. Adada ilaç bulmakta güçlük çekebilirsiniz.
-
Adada düzenli olarak elektrikler kesilmektedir. Büyük ölçekli tesisler dışında jeneratör pek bulunmuyor. Dolayısıyla yanınızda mutlaka fener ya da mum bulundurun.
-
Adanın elektrik prizleri farklı, adaptör bulundurun. Adaptörünüz yoksa üç delikten yukarıdaki tek olana bir anahtar sokarak da fişinizi takabilirsiniz.
-
Zanzibar Feribot Limanı'nın girişine yakın KCB Bankası (Malawi Yolu üzerinde) - ATM, yabancı kartlar için ücretsiz (diğer bankalar 8000+) ve maksimum çekme miktarı 900.000 (diğer bankalar 400.000) 'dir.
Bunları Yapmadan Gelmeyin
-
Kizimkazi’de günbatımını izleyin. Hatta fotoğraflarını çekin.
-
Kizimkazi’de yunuslarla yüzün. Ama sabah çok erken, 05:00 civarı bölgeye varmış olun.
-
Safari Blue’ya mutlaka katılın.
-
Her fırsatta şnorkel yapın.
-
Sular çekildiğinde doğu sahilinde, özellikle de Paje’de yürüyüş yapın, fotoğraf çekin.
-
Baharat turuna katılın ama yanınıza ya kayıt cihazı ya da kâğıt kalem alın; aksi takdirde hiçbir şey hatırlamayacaksınız.
-
Prison Island’a gidin asırlık kaplumbağları besleyin ama zamanınızın çoğunu şnorkelle geçirin.(Stone Town'dan tekne ile)
-
Dalışa gideceğiniz zaman dalış merkezine teknesini sorun, mutlaka hızlı tekneleri tercih edin. Aksi durumda yolculuğunuz bir miktar eziyete gebe olacaktır.
-
Dongwe’de en azından bir gece kalın, nefis sahili, lezzetli yemekleri ve “gerçek” kahvaltısıyla sizi baştan çıkartsın, bir gece daha kalın. Ve tabi şnorkel yapın.
-
The Rock restaurantını görmeden ve orada resim çekilmeden dönmeyin. Yemek yemeden dönmeyin demek isterdim ama fiyatlar çok pahalı onu şimdiden söyleyeyim. The Rock doğu sahilinin ortasında Ras
-
Güneyden kuzeye adanın ortasından yolculuk edin; eşsiz bitkilerin ve tıropikal meyvelerin tadını çıkartın.
-
Michamwi yakınlarında. Paje ve Bwejuu'yu geçtikten sonra yol üzerinde sağda tabelasını görebilirsiniz.
-
Türk Hava Yolları, Tanzanya’da Darüsselam’a doğrudan uçuyor ve buradan küçükpervaneli uçaklarla yapılan 20 dakikalık bir uçuş ile adaya geçmek mümkün.
-
Nasıl gidilir?
Ayrıca Zanzibar’a Türkiye’den THY’nin direkt uçuşları da mevcut. 7 buçuk saatte İstanbul’dan adaya ulaşım sağlanıyor. Ancak bu uçak bileti çoğu zaman biraz pahalı olabiliyor. Adanın karşısında Darüsselam’a gelip buradan pırpır uçaklar (pazarlıkla 35-40 dolara kadar indirebilirsiniz) ile 20 dakikada ya da feribotla (35 dolar) 2-3 saatte Zanzibar’a ulaşmak mümkün. THY’nin Darüsselam uçağı şehre gece 3 gibi biraz kötü bir saatte geliyor. Bu sürede sabah 8’e kadar havalimanında beklemeniz gerekiyor. Pırpır uçaklar bu havalimanına yakın başka bir havalimanından kalkıyor. Bu uçaklarla uçma deneyimini yaşamanızı kesinlikle öneririm. Havalimanından Stone Town’a 10 bin Şiline taksi ile anlaşabilirsiniz.
Pırpır Uçaklar (50 dolardan fazla ödemeyin)
Pırpır uçaklarla adaya yaklaşık 20 dk. Gibi bir sürede ulaşabiliyorsunuz. Burada fiyatlar pazarlık gücünüze bakıyor. Size yüksek sezon 80 dolar diye kapıyı açıyorlar. İnanmayın burada pazarlık mümkün. Bu uçaklar otobüs gibi sürekli kalkıyor ve çoğu zaman tamamen dolmuyor. Satıcıdan yerel fiyatı isteyin. Uçak bileti turistler ile yabancılara farklı fiyat tarifeleri uygulasa da size de bu fiyatları uygulayabiliyorlar. Ben pazarlıkla 40 dolara indirdim bilet fiyatını. Ayrıca ekstra bagaj da ödemeyeceğinizi ve pırpır uçakların kalkacağı havalimanına da shuttle istediğinizi söyleyin. Yoksa iki havalimanı arasında biraz mesafe var ve taksi ile bu mesafeye 10 bin Şilin ödemeniz gerekebilir.
Bu uçaklarla uçma deneyimini yaşamanızı kesinlikle öneririm. Havalimanından Stone Town’a 10 bin Şiline taksi ile anlaşabilirsiniz.
Para birimi:
1 USD:2300 TZS (01.01.2018 Tarihi itibariyle)
Tanzanya para birimi Şilin. Yanınızda euro değil dolar götürmenizi tavsiye ederim çünkü euro'yu değerinden çok düşüğe bozuyorlar. Tomarla parayı nereye koyacağını şaşırıyor insan. Paralar gerçekten çok kirli.
Ülkeye dolar getirdiğinizde ise dikkat etmeniz gereken 2 husus var. Öncelikle dolarınızın basım tarihi 10 yıldan eski olmamalı. 10 yıldan eski dolarları ya kabul etmiyorlar ya da düşük kurdan çeviriyorlar. İkinci olarak da 50 dolardan küçük bozuk dolar getirmeyin. 50 doların altındaki paraları düşük kurdan çevirme gibi bir durum söz konusu.
Bir şeyi satın alırken muhakkak Tanzanya Şilini olarak ödeyin çünkü dolar olarak ödediğinizde genelde kuru 1 dolar 2000 Şilin gibi hesaplayıp çeviriyorlar. Örneğin giriş ücreti 4 dolar olan yeri Şilin olarak öderseniz 8 bin Şilin ödüyorsunuz. Adada en uygun döviz bürosu postanenin yanındaki hediyelik eşyacıların olduğu ara sokakta yer alıyor. Tanzanya Şilini’nin en ilginç yanı ise tüm banknotlarda bir hayvan resmi görüyorsunuz. 2000 Şilin Aslan, 5000 Şilin gergedan, 10000 Şilin ise fil resmi taşıyor. Ayrıca birçok yerde dolar kabul ediliyor.
Zanzibar Pahalı Mı? Fiyatlar Nasıl?
Halk fakir olsa da turistik bir ada ülkesi olması nedeniyle fiyatlar çok da ucuz sayılmaz. Özellikle konaklama anlamında Uzak Doğu’daki alternatiflere göre çok daha pahalı. Zanzibar’da fiyatları uygun hale getirmek biraz da sizin elinizde. Bunun için öncelikle sıkı bir pazarlık yapmanız gerekiyor.
Bu konuda benim tecrübelerime göre:
-
Dolar ile değil Şilin İle Pazarlık Edin: Genelde size turist olduğunuz için fiyatları dolar olarak söylüyorlar.
-
Pazarlıksız Alışveriş Yapmayın: Müze biletleri dışında neredeyse herşey için pazarlık yapmanız gerekiyor. Uçak biletleri de buna dahil.
-
Ürünün Gerçek Fiyatını Öğrenin: adil fiyatını öğrenmeden bir pazarlığa girişmemenizi öneririm. 30 bin Şilinlik ürüne 30 dolar dediklerinde siz 10 bin Şilin veririm derseniz de kimse sizi dikkate almaz.
-
Yerli halkın kullandığı alternatifleri deneyin: Sonuçta halkın alım gücü ortada. Onların kullandığı birşey pahalı olamaz. Örneğin ulaşım için taksilerin 40 dolara gittiği yere Dala Dala adı verilen toplu taşıma araçları 2000 Şiline (1 dolardan az) gidiyor.
-
Ada turlarını balıkçılardan alın: Zanzibar’a bağlı adacıklara gitmek için turları balıkçılardan almak daha cazip olabiliyor. Kalabalıksanız toplam fiyattan anlaşın.
Fiyatlar Hakkında Fikir Vermesi İçin Bazı Başlıklar
1 buçuk litrelik şişede su: 1000 Şilin Mahalle arası bakkalda 800 Şiline de alınıyor. Nungwi’de 3 - 4 bine satmaya çalışıyorlar. Pazarlık yapın. Maksimum 1500 verin.
1 Ufak Zencefil Çayı: Forodhani Markette 1000 Şilin.
1 dal ufak muz: Pazardan içinde yaklaşık 10 adet ufak muz bulunan bir dalı 1000 Şiline aldım.
Bir Pizza: 11-15 bin Şilin arası
Dala Dala: En uzak mesafe 2000 Şilin. En kısa mesafe ise 300 Şillin.
Havalimanı Stone Town Taksi Ücreti: Pazarlıkla 10 bin Şilin
Magnet: Tanesi 5-6 binden pazarlık başlıyor. 3 adeti 10 bin Şiline alınabilir.
Elektrik prizi
Araba kiralama:
Unguja Adası oldukça küçük olmasına rağmen, Zanzibar'daki araba kiralama, daha çok yer görmek ve gezerken daha özgür olmak daha fazla yeri keşfetmek isteyenler için seçeneklerden biridir. Her şeyden önce, bilmeniz gereken bir şey Zanzibar'da yeni araba kullanmayacaksınız. Kullanacağınız arabalar Ortalama olarak 10-15 yaş arasında olacaktır.
Yurt dışında otomobil ve motorsiklet kiralama konusunda biraz tecrübeye sahibim Zanzibar'da araba kiralama için arama yapmaya başlayınca birçok şirketin Zanzibar da araç kiralama konusunda çok gevşek ve oldukça mütevazı bir bilgiye sahip olduklarını gördüm. Özellikle sigorta ve sorumluluk konularında tam olarak net değiller. Sıfır fazlalık sigortası, hırsızlıktan feragat, pek bilinen terimler değil. Araba kiralama için alışveriş yaparken genelde "Tüm arabalar tamamen sigortalıdır", siz sadece eğer arabaya zarar verirseniz ödeyeceğiniz miktarı bilirsiniz ya da o miktarı biraz fazla para ödeyerek den sıfırlarsınız. Ama ben bunları karşı tarafa anlatamadığım ve bana söylediklerinden de pek ikna olmadığım için sonradan başıma geleceklerden korktuğumdan dolayı araba kiralamadım. Açıkçası araba kiralama işini de burada tavsiye etmem.
Dil:
Shawili dili denen bir dil konuşuyorlar ama halk genelde İngilizce biliniyor.
Gümrük ve giriş koşulları:
Zanzibar’a kapıda vize uygulaması var. 50 usd yi ödüyorsunuz nakit ya da kredi kartı ile hemen 10 dakikada vize yerine sayılan damgayı pasaportunuza vuruyorlar. Dolayısıyla vize ile ilgili ve gümrük kapısı ile ilgili bir sorun yok. Ya da ben karşılaşmadım. Vize işlemleri Tanzanya’ya girişden daha kolay ve hızlı. En azından oradaki gibi karmaşa yok.
İklim:
Zanzibar’da bütün tropikal iklimlerde olduğu gibi 2 tür mevsim vardır yağışlı mevsim ve kuru mevsimdir. Mart, Nisan ve Mayıs aylarında uzun yağışların olduğu zamandır diyer aylarda havalar sicak ve nemlidir kısa yağışlar da olabilir ama bir gezgin için bir sorun teşkil etmez. Sıcaklık her mevsimde 33 ile 22 derece arasındadır.
İnternet siteleri:
Genelde otellerde internet var ama çok da memmun edici şekilde değil sık sık kesintiye uğruyor. Kafelerde ve restorantlarda var deselerde size Wifi şifresini verselerde ben hiçbir zaman kullanamadım.
Güvenlik:
Adada genel olarak güvenli ben şahsen kötü bir şeyle karşılaşmadım gece daracık sokaklarda yürümeme rahmen bir tehlike ile karşılaşmadım ama kalabalık ve insanların yoğun olarak geçtiği yolları seçtim yine de dikkatli olmakta fayda var…
Polis:
Hiç işim olmadı inşallah olmaz da bundan sonra…
Rehberler ve turlar:
Ben yanıma bir tane rehber aldım çok ucuz günlük size bayağı bir faydası oluyor. En azından kazıklanmaktan kurtuluyorsunuz. Her bir ücreti yerel halkın fiyatın dan satın alıyorsunuz günlük verdiğiniz 50 usd yi gerçekten misliyle geri almış oluyorsunuz. Sabah 8 akşam 8 nereye gitmek isterseniz sizi oraya ucuz yollu götürüyor.
Saat farkı:
Türkiye ile saat farkı bulunmuyor saat ayarlarınızla oynamayınız. Aynı saat diliminde bulunuyoruz.
Sağlık ve tıbbı bakım
Tanzanya’ya gelmeden önce yapılması gereken zorunlu bir aşı yok. Eskiden sarı humma aşısı yaptırmanız gerekiyormuş. Ancak artık Dünya Sağlık Örgütü Tanzanya’yı bu listeden çıkartmış. Sıtma tehlikesine karşı da Türkiye Hudutlar ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü‘ne bağlı seyahat sağlığı merkezlerinden ücretsiz sıtma tableti alabilirsiniz. Bu tabletler koruması kadar yan etkisi de olduğu için bol su ile tüketmenizi tavsiye ederim. Ayrıca sıtma riskine karşı sinek kovucu vücut spreyi almanızda fayda var. Özellikle gece önlem almakta fayda var.
Ada İçi: Ada içinde çoğunlukla turistler taksi kullanıyor. Ancak mesafeler çok da kısa sayılmaz. Bu mesafeler için de taksiler 40-50 dolar gibi meblağlar talep ediyor. Örneğin Stone Town’dan adanın kuzeyinde yer alan Nungwi için talep edilen miktar bu. Ancak paylaşımlı taksiler ile kişi başı 15 bin şilin gibi bir rakama yolculuk yapılabiliyor diye duydum. Benim tercihim ise genelde halkın kullandığı toplu taşıma aracı olan dala dalalar oldu. Dala Dalalar minibüs mantığında çalışıyor. İstediğiniz yerde duruyor ve mesafeye göre ücret talep ediyor. Parayı muavine veriyorsunuz. En uzak mesafe 2 bin Şilin en kısa mesafe ise 300 Şilin civarı tutuyor. Dala Dala ile bir yerden bir yere gitmek için en fazla alternatif merkez Stone Town’da yer alıyor. Buradan adanın her yerine dağılan bir dala dala ağı mevcut. Dala dala kalkış merkezleri 2’e ayrılıyor. Adanın kuzeyine giden Dala Dala’lar (örneğin Nungwi, Kendwa tarafı) Stone Town’un kuzeyindeki merkezden kalkıyor. Burası meşhur Darajani Pazarı’nın (Darajani Market) biraz ilerisinde yer alıyor.
Adanın doğusuna ve güneyine gidecek dala dalalar ise Stone Town’un doğusundan kalkıyor. Örneğin Paje ya da Michamwi’ye gitmek istiyorsanız Esir Pazarı ve Anglikan Kilisesi’ni solunuza alacak şekilde Benjamin Mkapa Caddesi’ne çıkıp hemen yolun karşısına devam edin ve Karume Yolu’nda 1 2 dakika yürüdüğünüzde sağ tarafınızda Dala Dala terminalini göreceksiniz. Buradan gideceğiniz durağı söylediğinizde sizi yönlendiriyorlar. Genelde 300 Şilin verip 1 kaç km uzaklıktaki başka büyük bir terminalde bırakıyorlar. Buradan asıl gideceğiniz dala dalaya biniyorsunuz. Bu yöndeki en popüler destinasyonlar olan Paje, Michamwi ve Jambiani için dediğim şekilde yol almanız gerekiyor. Dönüşte ise bindiğiniz Dala Dala sizi direkt Stone Town’da bırakıyor. İndi bindi yapmanız gerekmiyor.
VİZE:
Zanzibar’a kapıda vize var 50 usd karşıliğinda vizenizi ülkeye giriş kapısından alıyorsunuz.
4-Gidilecek Şehirler ve görülecek yerler
Zanzibar’da gezilecek ve görülecek yerleri birkaç kategoride ayırmakta fayda var. Zanzibar Adası içinde görülecek yerler, Zanzibar’da gezilecek adalar ve Stone Town’dan görülecek yerler.
Şehirler
Taş Mekan - canlı ve büyüleyici başkenti
Stone Town Zanzibar’ın sadece başkenti değil, kısaca her şeyi. Unutmamanız gereken ilk kural; tüm ihtiyaçlarınızı Stone Town’da gidermelisiniz. Stone Town’dan ayrıldığınız andan itibaren banka, döviz bürosu, market… ya da ihtiyaç duyacağınız ne varsa hepsini ardınızda bırakmış olacaksınız.
Şehir 2000'de UNESCO Dünya Mirası Listesi ilan edilmiş, en eşsiz bir şehirdir. Mağribi, Ortadoğu, Hint ve Afrika geleneklerini ve mimarilerini harmanlayarak, Stone Town'daki labirentli sokaklarda günlerce dolaşmak mümkündür. İçi küçüktür ve yürüyerek kolayca keşfedilebilir. Stone Town'daki tarihi yapı taşı (mercan taşı)% 85'inin tahrip edilemeyeceği tahmin edilmektedir. Çoğu bina kötü durumda ve kaba deniz iklimi yapı üzerinde zarara neden olmuş.
Stone Town içinde Eski Köle pazarını da ziyaret etmelisiniz. Burası eski köle pazarlarının merkeziymiş. Müzede sadece köle odaları (50 erkek için bir, 75 kadın ve çocuk için bir tane), bir anıt ve Anglikan Kilisesi yer alıyor. Ne yazık ki, Zanzibar'daki binanın tarihi veya köle ticareti hakkında sadece çok az bilgi var. Köle odaları dışında, hastane eski pazara inşa edildiği için hiçbir şey bırakılmamış. Bununla birlikte, küçük karanlık zindan tipi hücrelerde bu tarihin bu berbat parçasının nasıl oynandığını görmek için bodrumdaki tutsak odalarına gidebilirsiniz. Burası Umman Arap ve İngiliz kölesi tüccarları tarafından işlenen zulüm sonrasında sığınak yapmak maksadıyla Dr David Livingstone (köleliğin kaldırılmasının en büyük savunucularından) tarafından satın alınmış.
Buraya gelindiği zaman sırasıyla aşağıda listelediğim yerleri gezebilirsiniz
1- Stone Town Köle Pazarı
Bazı duygular gerçekten kitapdan okuyarak bilgilenerek yada yayın kuruluşlarından seyredilerek anlaşıllamıyormuş bizzat görmek ve yaşamak gerektiğini bir kez daha anladım Köleleri birbirlerine bağlıyarak üst üste beklettikleri yeri görünce ben 2 dakika bile duramadım sadece hızlı hızlı birkaç resim çekip çıktım artık orada kalmak zorunda kalanların halini siz düşünün…
2-Stone Town kapıları
Stone Town’da gezinirken gözleriniz kapılarda olsun. Kapılar, evin geçmişteki sahibinin kökeni, statüsü ve işi ile ilgili ipuçları veriyor. Zanzibar’da evler inşa edilirken ilk önce kapılar dikilirmiş. Kapı ne kadar ihtişamlıysa, evin sahibi de o kadar zengin anlamına gelirmiş.
Pirinç tokmağı olan kapılar, ev sahibinin Hint kökenli olduğunun göstergesi. Hindistan’da fillerin evlere saldırmasına karşı önlem olarak kullanılan bu yöntemi Hintliler, Zanzibar’da hiç fil bulunmamış olmasına rağmen gelenek olarak devam ettirmişler. Arap kökenli ev sahiplerinin kapılarında Kuran’dan alıntıların işlendiği oymalar mevcut. Aralarda yakaladığınız motifler ve detaylar da geçmişi okumanıza yardımcı ipuçları; örnekse balık pulu motifi ev sahibinin balıkçılıkla meşgul olduğunun, zincir deseni ev sahibinin köle ticareti yaptığının göstergesi. Hurma ağacı zenginlik işareti, ananas figürü ise “Karibu/Hoşgeldiniz” anlamında kullanılıyormuş.
3-Forodhani Bahçesi (Forodhani Garden)
Şehrin en önemli yapılarının önünde düzenlenmiş deniz kenarında ufak bir park. Burası özellikle geceleri insanların buluşma noktası oluyor. Geceleri burası yerel yemeklerin satıldığı bir panayır alanına dönüyor. Ambiyans Afrika style, şişte ahtapotlar, şeker kamışını piresle ezerek şeker kamışı satan satıcılar, kızarmış muzlar vs… Burada yemek konusunda ben pek cesaretli değildim ama görüntü iyi.
Forodhani Park; Akşamları Stone Town’un vazgeçilmez yerlerinden. Serin serin banklarda oturarak denizi seyretmek ya da ayaküstü bir şeyler yemek için ve yürüyüş yapmak için iyi bir yer geç saatlere kadar kalabalık olan ve yiyecek satıcılarının devamlı balık ürünleri ve mangalda et pişirdikleri bir yer özellikle akşamları çok kalabalık oluyor.
4-Harikalar Evi (House of Wonders – Beit el-Ajaib)
Forodhani Bahçesi’de denizi arkanıza aldığınızda karşınıza iki önemli yapı çıkıyor. Bunlardan büyük olanı Harikalar Evi ya da diğer adı ile Acayip Ev, diğeri de Arap Kalesi. 1883’te Zanzibar Sultanı Barghaş bin Said tarafından yaptırılan Harikalar Evi, o dönemde hem Tanzanya’nın hem de Afrika’nın en yüksek binası imiş. Zamanında elektriğin ve asansörün kullanıldığı ilk bina olması nedeniyle bu ad verilmiş. Bina tadilat geçirdiği için müze ziyarete kapalı.
5-Arap Kalesi (Arab Fort – Ngome Kongwe)
Harikalar Evi’nin yanı başında yer alan Arap Kalesi 1599 yılında adada hâkimiyetleri sona eren Portekizlilere karşı adayı korumak için Ummanlılar tarafından yaptırılmış. Yıllar içerisinde hapishaneden, depoya kadar birçok işlevde kullanılmış. İçerisine 1994 yılındaki yenilemelerle eklenen açık hava tiyatrosu sayesinde Zanzibar Uluslararası Filim Festivali, Zanzibar Caz Festivaline ev sahipliği yapıyor. Ayrıca avlusunda gün içerisinde hediyelik eşya satan Zanzibarlılar’ın tezgâhları bulunuyor. İçeriyi gezmek için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz.
6-Saray Müzesi (Beit al-Sahel)
Harikalar Evi’ni karşınıza aldığınızda sol tarafta Zanzibar Sultanları’nın 1880 ile 1964 yılları arası konut olarak kullandıkları Saray Müzesi yer alıyor. Burası ziyarete açık ve giriş ücretli. Müze içerisinde o dönemde sultanların kullandığı eşyaları görebilirsiniz.
7-Stone Town Balıkçı Limanı
Forodhani Bahçesi’nde denize doğru yüzünüzü döndüğünüzde sola doğru dönüp ilerlerseniz sizi Stone Town Balıkçı Limanı karşılayacak. Buradan ayrıca ünlü Prison Island’a ve Nakupenda gibi birçok adaya burada ki balıkçı tekneleri ile gidebilirsiniz. Buradaki balıkçılarla sıkı bir pazarlık yapmanızda fayda var.
8-Freddie Mercury Evi
Limana sırtınızı verdiniz doğru ilerlediğinizde taksilerin beklediği durağın karşısında bir evin önünde selfie çekilen insanlar göreceksiniz. İşte orası Queen Grubu’nun meşhur solisti rahmetli Freddie Mercury ya da asıl adı ile Farrokh Bulsara’nın doğduğu iddia edilen ev. Ama sanırım aslında burası değilmiş. Ama yine de gelip insanlar burada önünde bir foto çektirmeden edemiyor. Ben de buradaydım demek isterseniz hemen yolunuzun üstü zaten.
9-Hamamni Pers Hamamı
Sultan Barghash bin Said tarafından 1870 ile 1888 arasında yaptırılan bu hamama Pers Hamamı denmesinin nedeni Şiraz mimarisinde inşa edilmiş olması imiş. 1920 yılına kadar hamam olarak kullanılmış. Bu günlerde ise sadece bir kısmı müze olarak olarak turistlerin ziyaretine açık.
10-Darajani Pazarı
YEREL PAZAR YERİ (Local Market Place);
Ben gittiğim ülkelerde yerel pazarları gezmeyi hep sevmişimdir. Hiç bir şey almasam da öylesine fiyatlara ve ürünlere bakarım. Türkiye ile arasında ki fiyat farklarını hesaplarım, burası da Zanzibar’ın Stone town’unda bulunan meşhur balık, yerel meyve sebze ve birçok baharat çeşidinin bulunduğu bir Pazar yeri. Tam bir keşmekeş, çok sağlıksız bir ortamda balık sergileri satılacak balıkların üstüne koyulan ayaklar sineklerin kapladığı etler aslında hiç hoş bir yer olmasa da gezilmesi için tavsiye edebileceğim bir yer tabi kapalı alandaki kokuya dayanabilirseniz. Tam olarak ne koktuğunu dahi anlamadım balık değil, et değil bu neyin kokusu böyle bilmiyorum…
Şehrin önemli pazarı Darajani’yi de görmeden Stone Town’u gezmek olmaz.
Daha çok yerli halkın alış veriş yaptığı ilginç bir pazar yeri. Hemen yanında balık pazarı da var. Fakat burada burnunuzu tıkamanız faydalı olabilir. Yeme içme anlamında oldukça zengin bir pazar burası. Hayatınız boyunca görmediğiniz tropikal meyve ve sebzeler oldukça komik rakamlara bu pazarda satılıyor. Pazarın hemen arkasında da baharat pazarı yer alıyor. Malum ada baharatları ile de meşhur.
Nungwi:
Nungwi Beach ( Nungwi Plajı ) ;Dünyanın en iyi 100 plajı listesinde kendisine yer bulmuş ve birçok gezgin tarafından en iyi plajlardan sayılan bir yer. Beyaz kum, turkuaz rengi pırıl pırıl deniz ve rahatsız etmeyen bir güneş. Dinginlik arayanlar, romantizm arayanlar, 2 tane kitap okur dönerim diyenler için bire bir yer. Yalnız en yükseğinden güneş kremi kullanmayı sakın ihmal etmeyin yandığınızın farkında bile olmadan kavrulabilirsiniz.
Adanın en kuzeyinde bulunan büyük bir köyün içinde bulunur.
Stone town’dan dala dala denen küçük eski otobüslerle ya da taksi ile buraya ulaşabilirsiniz yalnız buraya gelirken kesinlikle gerekli dövizinizi bozdurmuş olarak gelmelisiniz. Aksi takdirde sıkıntı yaşarsınız fazla dolar harcamak zorunda kalırsınız. Gerçi Kredi kartınızı da bir çok yerde kullanabilirsiniz.
Nungwi Zoo ( Hayvanat Bahçesi); Nungwi köyü yürüyüşüm sırasında, yağmurlu bir zaman da ziyaret ettiğim, ama hiç hoşlanmadığım bir hayvanat bahçesi adında bir yer. Bir tane maymun, 2 tane orta boy timsah, birkaç tane kuş, bir tane Bukalemun gördüğüm ama gördüğüme de hiç memnun olmadığım bir yer. Kendimi sadece bir korkunç ormanın içinde kaybolmuş hissetim. Şiddetli yağan yağmurun bir an önce durmasını ve hızlı bir şekilde oradan uzaklaşmak istediğim bir yerdi beklediğim gibi bir yer çıkmadı açıkçası buraya gelenlere burada boşuna zaman geçirmemelerini tavsiye ederim…
Kendwa
- Nungwi'nin birkaç km güneyinde, turistler için de ayrıca çok popüler olan yer
Kendwa, Nungwi’nin komşu kasabası. Burası da balayı otelleri ve lüks resortların olduğu yine turkuazın can yaktığı bir denize sahip. Düşük gelgitte sular çekildiğinde Nungwi sahilinden Kendwa’ya 45 dakikada yürümek mümkün. Ben gündüz gittiğimde bu yolu gidip geri döndüm. Yüksek gelgitte sular yükseldiğinde ise bu kumsal sular altında kalıyor ve yürümek pek de olası olmuyor. Buraya da Nungwi’ye gelen dala dalalar ile gelmek mümkün. Son durak Nungwi olan dala dalalar ile Nungwi’ye gelmeden 5 dakika önce inmeniz gerekiyor.
KEDWA PLAJI VE KÖYÜ; Zanzibar’ın en Kuzeyinde NUNGWİ ile komşu olan bir Turistik plaj ve kasaba.
Nungwi'nin birkaç km güneyinde, turistler için de ayrıca çok popüler olan bir yer.
Burası da balayı otelleri ve lüks resortların olduğu turkuazın can yaktığı çok berrak ve temiz bir denize sahip. Düşük gelgitte sular çekildiğinde Nungwi sahilinden Kendwa’ya 45 dakikada yürümek mümkün. Yüksek gelgitte sular yükseldiğinde ise bu kumsal sular altında kalıyor ve yürümek pek de olası değil ben buraya denizden motorla uğradım ve uğradığım zaman hava kapalı ve yağmurlu olduğundan fazla tadına varamadım doğrusu ama buralara kadar gelindiğinde kesinlikle uğramak ve o güzel manzarayı gözlerinizin içene doldurmaya değer.
Matemwe - Kuzeydoğudaki küçük bir geleneksel köy.
Zanzibar'ın kuzey doğu kıyısındaki otantik Matemwe Kasabası, Mnemba adasına gitmek için geçtiğim küçük ve seçkin bir Afrika kasabası seçkin Afrikalılar var yollarda. Aslında kasabada Turist yok sadece yerel halk. Çok güzel bir kumsalı var, beyaz kumu ve turkuaz rengi denizi ile insanı büyülüyor halk da yardım sever ama yine de beyaz insanı görünce şaşkın şaşkın bakışlarını yüzlerinden farkediyorsunuz. Sanki hala korkuyorlar…
Paje - Güneydoğu kıyılarında, farklı seviyedeki sörfçüler için çeşitli sörf noktaları sunmaktadır. Kristal berraklığında ılık sularda mükemmel sörf yapabileceğiniz, bilmiyorsanız öğrenebileceğiniz harika bir mekan aynı zaman da dalış yapabilceğiniz güzel yerleride var, çarpıcı bir plaj ve mükemmel restoranlar ile bilinen en canlı köydür. Zanzibar (Unguja) Adası’nın batı noktasında yer alıyor. Burası gel gitlerin çok daha fazla yaşandğı bir yer. Ayrıca denizi de daha dalgalı. Bu da özellikle sörf tutkunlarını Paje’ye çeken bir unsur olmuş. Paje adanın geneline göre daha çok genç turistler tarafından tercih ediliyor. Paje plajı da Tripadviser tarafından “Afrika’nın En İyi 20 Plajı” listesine girmeyi başarmış. Açıkçası ben Nungvi’yi daha çok sevdim. Stone Town’dan Paje’ye dala dala ile ulaşabiliyorsunuz.
jozani Chwaka Bay Tabiat Parkı
Adanın en ilginç yerlerinden biri de Jozani Chwaka Bay Tabiat Parkı. Burada yaklaşık 2 saatlik rehberli bir geziye katılarak dünyada sadece burada olduğunu iddia ettikleri kırmızı sırtlı kolombus maymunlarını görebilirsiniz. Açıkçası maymun faslı biraz beklentilerin altında sürüyor. “Aa sadece bu kadar mıydı” diyor insan.
Gezinin ikinci faslında orman içinde bir tur başlıyor. Bu faslı da bitirdikten sonra şimdiye kadar gördüğüm en ilginç ağaç olan mangrov ağaçlarının olduğu bölüme geçiyoruz. Gelgitin yüksek olduğunda kökleri gözükmeyen bu ağaçları biz düşük gelgitte gezince çok ilginç bir görüntü ortaya çıkıyor.
Bu turun bedeli yerlilere 10 bin Şilin, yabancılara ise 20 bin Şilin. Rehbersiz gezmeniz ise yasak. Buraya da Stone Town’dan dala dalalar ile ulaşım mümkün. Ancak batıya giden dala dalalara binmeniz gerekiyor. Paje’ye ya da Michamvi’ye giden dalalar ile Jozani Ormanı’na gidebilirsiniz.
Makunduchi: adanın güneydoğu ucunda. Stone Town'a 70 km. bulunan Köy, Temmuz ayında yapılan "Mwaka Kogwa" festivaliyle ünlüdür. Plajlar köyden biraz uzakta.
Kizimkazi: Yunus turları ile ünlü küçük balıkçı köyü. Afrika'daki antik cami olan “Kızılkazi Dimbani” burada bulunur.
BAHARAT ÇİFTLİĞİ
Avrupa’nın 1498’de Vasco da Gama ile haberdar olduğu Zanzibar, yüzyıllardır Arabistan, Çin, Hindistan ve Uzak Doğu ile baharat ticareti yapıyordu. Sıcak ve nemli iklimin baharat üretimi için çok uygun olduğu, Ummanlılar tarafından fark edilmişti. Özellikle Pemba Adası’nda yaşayan şifacılar tarafından ilaç yapımında kullanılan baharatlar ve bu baharatlardan elde edilen yağlar hâlâ ekonomide önemli bir yer tutmaktadır.
Sindirime yardımcı olan ve geleneklere göre kahvenin içine “tek sayıda” eklenen kakule, Zanzibar pilavına da katılıyor. Kolesterolü düşüren güçlü bir antioksidan olan ve Güney Amerika’dan Portekizliler tarafından getirilen acı biber (chili) mutfakta; Sri Lanka’dan gelmiş olan tarçın ise ağızdaki bakterileri temizlemek için kullanılıyor. Karanfil, Endonezya’nın Molucca adasından gelmiş ve parfüm yapımında ya da yemeklerde kullanılıyor. Milattan önce 5000 yılından beri kullanıldığı varsayılan kişniş yağının, krampları iyileştirdiğine ve ağızda tutulduğunda diş ağrısını kestiğine inanılıyor.
Orta Doğu kökenli kimyon. Suda kaynatılıp buharı teneffüs edildiğinde boğazı açan okaliptus, Çin’den iki bin yıl kadar önce porselen takımlarla birlikte Doğu Afrika’ya getirilmiş olan zencefil ve limon otu (lemon grass), Zanzibarlı kadınların yağını gözlerine sürdükleri muskat, ayrıca susam, fesleğen, safran, vanilya gibi bitkilerin nasıl yetiştiğini görmek için “baharat turları” na katılmalısınız. Aynı turda, üzerinde “sabuni” yazan sabunlar da bulabilirsiniz. Baharat turunu tamamladıktan sonra, doğanın ihtiyacımız olan her şeyi bonkörce bize sunduğunu fark ederek, artık sineklerden korunmak için, kötü kokan ve gözünüzü yakan sinek kovucuları bırakıp, limon otu (lemon grass) yağı kullanmaya başlayabilirsiniz.
Zanzibar’da Gezilecek ve Görülecek Adalar
Buraya geldiğinizde olabildiğince çok adayı gezmenizi tavsiye ederim. Her bir ada hem çok ilginç hikayelere hem de efsane doğaya sahip.
Zanzibar (Unguja) Adası
Zanzibar’ın en büyük ada parçası burası. Merkezi batı taraftaki Stone Town olan ada turistlerin öncelikle yerleşim için tercih ettikleri yer oluyor. Tatil boyunca en fazla zaman geçireceğiniz ada burası. Burada gezilecek yerleri daha detaylı olarak aşağıda anlatacağım. Diğer bütün adalara da genelde buradan balıkçı tekneleri ile ulaşabilirsiniz. Bir tek Pemba Adası için durum farklı.
Hapishane Adası (Prison Island)
Stone Town'dan sadece 30 ila 40 dakika uzaklıktaki bu güzel küçük ada Kristal berraklığındaki sular üstünde kayıkdan biraz daha büyük eski bir tekne ile gidilen bu ada buraya gelmişken görülmesi gereken yerlerden.
Stone Town’dan ayrılırken denizden uzaktan Stone town manzarası sonra adaya da yaklaşırken adanın manzarası gereçekten izlemeye değer.
Bu tarihi ada, 1800'lerin sonlarında kölelerin hapsedilmesi için ve hastaları da Zanzibar ana karadan uzak tutmak için kullanılmış.
Şimdilerde ise Şeyseller hükümetinin hediye olarak göndermiş olduğu Alderman Türü kaplumbağalara ev sahipliği yapmaktadır. 100 yaşını aşmış birçok kaplumbağı yaşamaktadır bu adada şu anda en yaşlı kaplumbağının 193 yaşında olduğu söyleniyor.
Adada, Bir küçük hotel ve kullanılmayan bir hapishane mevcut ve tabiki güneşlenebilecek bembayaz kumsal ve tabiki mercan kayalıkları arasında yüzebileceğiniz berrak bir deniz mevcut.
Adanın asıl adı Changuu adası ama yerel halk ve Turistlerin bildiği şekilde hapisahane adası (Prison Island ) diye anılılıyor.
Bu ada için yarım gününüzü ayırmanız yeterli olacaktır.
Burasının ziyaret ücreti 4 dolar ya da 8000 Tanzanya şilini. Açıkçası şilin olarak ödemek daha karlı oluyor. Adaya da pazarlıkla 20 usd ye gidip dönebiliyorsunuz. Stone Town deniz kenarında orada bekleyen tekne sahipleriyle anlaşıp gidbilirsiniz orada bekleyip birileri ile grup oldukdan sonra sıkı bir pazarlık sonucu daha da ucuz gidilebilir.
Nakupenda Adası
Bu ada Afrika’nın en iyi 20 plajı listesinde yer alıyordu. Gelgit olayları nedeniyle bazen sular altında da kalan bu adada kimse yaşamıyor. Sadece bir kumsaldan oluşuyor. Buraya gündüz insanlar Stone Town’dan balıkçı tekneleri ile gelip denize girip saat 15 gibi teknelerle Stone Town’a geri dönüyor.
Mnemba Adası;
Benim 02.01.2018 tarihine kadar gördüğüm en güzel ada bundan sonrada daha güzelini görürmüyüm bilmiyorum… insan geri dönmek istemiyor tertemiz berrak mavi deniz, bembeyaz kumsal ve akvaryum balıklarını aratmayan renklikte tropikal balıklar, deniz suyu da da tam da vücuduzun istediği sıcaklıkta ne soğuk ne de sizi terletecek kadar sıcak deniz suyunun içi de bir dışı da suya girdiğinizde yada çıktığınızda herhangi bir ürperti hissetmiyorsunuz.
Ben suyun altında dolaşmaya doyamadım…
Adaya gitmek için ilk önce Kigomani de bulunan sahile gelmeniz oradan da oradaki küçük tekne sahipleri ile anlaşıp adaya gidiyorsunuz yolculuk 25 dakika kadar
sürüyor 3 yada 4 saat kalıp tekrar aynı tekne ile geri dönüyorsunuz bence turlara katılıp çok fazla para vermeye gerek yok 20 usd ye gidip geliyorsunuz turlar 70 usd den başlıyor pazarlığınıza bağlı olarak 50 usd ye düşüyorlar sonra onlarda sizin gibi sahildeki tekne sahibi ile anlaşıp sizi adaya gönderiyorlar dolayısıyla aracıya hiç gerek yok. Zaten adamların çoğu ingilizce konuşuyor.
Pemba Adası
Zanzibar’ın en büyük ikinci adası olan Pemba, Unguja’nın 50 km kuzeyinde yer alıyor. Buraya Unguja’dan feribot seferleri de düzenleniyor ancak dalgalı dönemde tehlikeli olduğunu duydum. Önerilen ulaşım yöntemi pırpır uçaklar. Burada 1-2 gün konaklamayı düşünebilirsiniz. Diğer adalar gibi günü birlik gidip akşam dönebileceğiniz bir yer değil açıkçası.
Bawe Adası
Burası Nakupenda yakınlarındaki ufak adacıklardan biri. Burada konaklama yapmazsanız adaya çıkmanız yasak. Dalış yapmak isteyenler için Bawe Adası açıkları öneriliyor. Burada dalış yapan arkadaşım açıkçası bu konuda pek de ahım şahım bir yer olmadığını söyledi. Bu adada konaklama ise diğer yerlere göre biraz daha pahalı. Herkesten izole bir ada hayatı istiyorsanız burası tercih edilebilir. Açıkçası bana göre değil.
Zanzibar'ın güneydoğu kıyılarında devam eden plajlar çarpıcı kalır: bariyer resifine sahip toz beyaz kum, palmiye ağaçları ve plaj ile resif arasında geniş bir lagün. Köyler güneye doğru giderken biraz daha uykulu ve daha rahatlar, özellikle Jambiani çok güzeldir:
Güney batı Zanzibar'da, Fumba Yarımadası, adanın rahat bir köşesinde,
Zanzibar Adası'nın kuzeydoğusundaki 30 dakikalık bir uçuş, Pemba Adası büyüklük bakımından benzer ancak görünüm açısından çok daha geleneksel ve burada ziyaretçi sayısı çok küçük. Bir avuç balayının haricinde, çoğu mükemmel dalış için gelir, ancak gelişmiş dalıcılar için gerçekten çok iyi olmasına rağmen.
Aynı derecede büyülü, Zanzibar Takımadalarının bir parçası olmamasına rağmen, Mafya Takımadaları'dır. Zanzibar'daki birçok yerde olduğundan daha uzak ve daha sessiz olan Mafia Island, birkaç küçük kulübenin sunduğu kendi deniz parkında mükemmel dalış ve şnorkelli yüzme imkanı sunmaktadır. Ve Tanzanya sahilinde yeni bir tatil manzarası olan Fanjove Adası, güney Tanzanya'da bir safari sonrasında rüzgâr atmak için ideal bir yer.
Zanzibar’a neden seyahat edilmeli?
-
“Sorun yok” anlamına gelen “hakuna matata”yı duya duya, aslında hiçbir şeyi dert etmeye gerek olmadığını hatırlamak için;
-
Zenginliğin yalnız para ile elde edilmediğini görmek (para olmadan da bolluk içinde yaşanabileceğini fark etmek) için;
-
Alışkanlıklardan, hızdan, tüketim kültüründen, mecburiyetlerden, sahip olma hırsından uzaklaşmak için;
-
Dünyanın hâlâ çok güzel olduğunu hatırlamak, fark etmek, kabul etmek için;
-
Lezzetli ahtapot yemek, rengârenk balıkları akvaryumda değil, şnorkel takıp doğal ortamında görmek için;
-
Tropikal meyveleri, yetiştiği yerde, doğal ortamında tatmak için;
-
Küçük Prens masalından hatırlanan Boabab ağaçlarını görme fırsatı için;
-
Küçük bir bavulla uzun bir tatil yapabilmek için;
-
Kuzey yarı küredeki soğuk havadan uzaklaşıp sıcak kumlarda yürümek için…
Zanzibar’a gitmeye değer!
Özetle yapmalısınız:
-
Açık okyanusta yunuslarla birlikte yüzmelisiniz. Kişi başı ortalama 20 dolar fiyatı. Tekneyle, grup olarak açılıyorsunuz, yunusları bulunca atlıyosunuz denize, muhtemelen hayatınız boyunca unutamayacağınız bi anı olacak kalabalık bi yunus sürüsüyle yüzmek. Harika!
-
Mnemba adasına şnorkel. Kesin gidin, Zanzibar güzel, Nungwi sahili güzel, ama Mnemba adası bambaşka bir güzel. Sığ sularda şnorkel yapıp, Kayıp Balık Nemo’da gördüğünüz her bir balık türünü dokunacak mesafeye düşürebilirsiniz. Kişi başı 20 dolar.
- Sokakta gördüğünüz taze şeker kamışı sıkan abilerden, bi bardak da olsa içmelisiniz. Sıcağın ortasında iyi gider.
4-Baharat bahçesi turuna katılmalısınız. Unutmayın, Zanzibar, baharat adası olarak bilinir. Yaklaşık 10 çeşit belki daha fazla baharatın bitkisiyle tanışacaksınız, sonunda da dalından yeni koparılmış Hindistan cevizi içeceksiniz. Kişi başı ortalama 15 dolar. Baharat turları pek çok şirket tarafından sunuluyor, Turdaki rehber size tarçın, kriket ve kukurma ve daha birçek baharatın ve trapikal meyvenin ve sebzenin nasıl yetiştiğini gösterecektir. Onların tadına bakmanıza yada koklamanıza izin verecekler.
Bence bu tura katılmak için özel bir tur şirketi ile anlaşmanıza gerek yok pazarlıkla herhangi bir taksiye sorsanın o sizi oraya götürür. PAZARLIK YAPMAYI SAKIN UNUTMAYIN!!!!!!!!
5-Taş Kentin ( Stone Town) içinde yürüyerek kaybolmalısınız.
YEMEK:
Rock restorantında yemek yenilebilir resim çekilmek için güzel bir yer.
Yemek konusunda en keyifli mekânlardan biri ‘Stone Town’ın tam kalbinde yer alan ünlü meydanı Forodhani. Bu meydan günün her saati çok canlı olmakla beraber, akşam güneşin batışı ile birlikte bambaşka bir havaya bürünüyor. Gece olduğunda ise meydan sadece sokak satıcılarının lüks lambaları ile aydınlanmaya başlıyor ve burada gerek mangalda pişirilen bir birinden leziz deniz mahsulleri, gerek ise saç tavada yapılan özel ‘Zanzibar Pizza’sı satılıyor. Karton tabaklarda alıp, özellikle deniz mahsullerini deniz kenarında yemek biraz zor olsa da, çok büyük bir lezzet keyfi… Bu tecrübeyi tatmadan dönmeyin.
Forodhani Market
Kahvaltı kültürleri pek bizim gibi değil. Benim gibi peynir ve yumurtasız kahvaltı yapamıyorsanız yanınızda peynir, bal vs… götürmenizi tavsiye ederim. Bakkal ve marketlerde çok fazla seçenek yok. Zanzibar Yumurtaları bizden farklı. Yumurtanın sarısı bizimkisi kadar sarı değil.
Zanzibar’ı gezerken siz de temizlik konusunda ada sakinlerinin bizim kadar hassas olmadığını göreceksiniz. O yüzden ateşte pişmemiş yemekleri pek denememenizi tavsiye ederim. Deneyeceğim diyorsanız da gelmeden Tifo aşısı olun.
Sokaklarda akşama doğru birçok yerde mangal yapan seyyar satıcılar görüyorsunuz. Bunlar deniz ürünleri ağırlıklı olmak üzere birçok farklı yemek satıyor. Ayrıca ben denememiş olsam da şeker kamışı suyu, sizin gözünüzün önünde hazırlanıp satılıyor.
Tanzanya’nın müslüman bir ülke olması, özellikle yurtdışında yemeklerin helal olmasına dikkat edenler için bir avantaj. “Etler helal mi?”, “domuz pişen yerde et yaptılar mı acaba?” gibi endişeler taşımanıza gerek yok.
Zanzibar’da Nerede Ne Yenir?
Her na kadar Zanzibar yemekleri pek meşhur olmasa da ada birçok ilginç restorana sahip. Her keseye göre çeşitli lezzet durakları bulmak mümkün. Ben Zanzibar’da yeme içme konusunda dikkatimi çeken 10 yeri sizin için listeledim.
The Rock
Zanzibar’ın en meşhur restoranı The Rock’un fotoğraflarını muhakkak bir yer yerde görmüşsünüzdür. Hint Okyanusu ortasında bir kaya üzerine kurulu bir balıkçı barınağı birkaç yıl önce bir restorana dönüştürülmüş. Bugün dünyanın birçok yerinden turist bu ilginç restoranı görmeye ve burada yemek yemeye geliyor.
Zanzibar’ın doğu kıyısında Michanwi bölgesinde yer alan bu restorana yüksek gelgit zamanında sahilden tekne ile ulaşabiliyorsunuz. Düşük gelgit zamanında sular çekilince The Rock’a sahilden yürüyerek de ulaşılabiliyor. Restoranın fiyatları Zanzibar ortalaamasına göre çok yüksek.
Lukmaan Restoran
Benim gibi kısıtlı bütçe ile seyahat edenler için Zanzibar’ın başkenti Stone Town’da Lukmaan adlı bir esnaf lokantası yer alıyor. Esnaf lokantası dediğime bakmayın adanın en meşhur restoranlarından biri. Müşterilerinin önemli bir kısmı da turistler. Zanzibar yemekleri konusunda fikir alınabilecek en doğru adres burası olabilir. Burada birçok pilav, sulu yemek ve ızgara çeşidi bir arada yer alıyor. Fiyatlar ise oldukça makul seviyelerde. Örneğin 2 kişinin anca bitireceği bir pilav tek başına 3000 Tanzanya Şilini (yaklaşık 5 TL ya da 1,3 dolar)
Ben özellikle ızgara deniz ürünleri tercih ediyordum. Bir şişte ızgara ahtapot, köpek balığı ya da normal balık alabiliyorsunuz. Bir şişin fiyatı yaklaşık 3000 Şilin idi. Burası hijyen anlamında daha güvenle yemek yiyebileceğiniz bir yer. Restoran Stone Town’da Anglikan Kilisesi ve Köle Pazarı’nın yakınında yer alıyor. O civarda kime sorsanız gösterirler.
Amore Mio
Zanzibar yemekleri bana göre olmayabilir biraz Türk lezzetleri olsun, bir de deniz kenarı istiyorum diyorsanız, Amore Mio Türk İtalyan restoranını deneyebilirsiniz. Park Hyatt Hotel’in bölgesinde yer alan restoranın sahibi bir Türk. Burada deniz ürünleri, pizza çeşitleribulunuyor. Ayrıca menüde yazmasa da kavurmalı kaşarlı pizza ve lahmacun da yapıyorlar. Türk çayı ve kahve de canınız çekerse burada içebilirsiniz.
Amore mio ayrıca dondurma konusunda da oldukça iddialı. Adanın tropikal meyvaları ile Türkiye’den getirilen sahlep ile meyveli dondurma yapıyorlar. Fiyatlar konusunda Lukmaan’a göre daha fiyatlı bir yer. Ancak konum olarak oldukça güzel bir yerde yer alıyor.
Forodhani Market
Zanzibar yemekleri denince, birçoğunu bir arada göreceğiniz yerin adı Forodhani Market ya da Forodhani pazarı. House of Wonders adlı sarayın hemen karşısındaki alana her akşam bu pazar kuruluyor. Bu pazarda her türlü çeşit yemek satanlar oluyor. Bir yanda ızgaralar, bir yanda dönerler vs…
Akşamları burası bir cazibe merkezi haline dönüşüyor. Açıkçası yemek konusunda burayı çok test etmedim çünkü ızgaraların kaldığında bir sonnraki gün de ısıtılıp yeniden satıldığını duydum. Bu yüzden risk almak istemedim. Fiyatlar da Lukmaan’a göre biraz daha pahalı. Ancak yemek yemeseniz de gelip ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Babu Chai
Forodhani Market’ta yemek yemesem de birşeyler içmeyi seviyordum. Özellikle de Babu Chai’da zencefilli çay bence bir efsane. Ufak boy çayın fiyatı 1000 Şilin (yaklaşık 1,5 TL) Ben normalde siyah çay hastası olsam da burada zencefilli çayı denedikten sonra sürekli bu çaydan içtim. Türkiye’de içtiklerime göre çok daha kuvvetli bir çay idi.
Zanzibar baharatları ile ünlü bir ada. Bu yüzden adanın baharatlı çaylarını denemelisiniz. Bu konuda Forodhani Market’da Babu Chai oldukça doğru bir adres. Ufak çay karton bardakta, büyük boy ise porselen bardakta servis ediliyor. Ben hijyen mevzularından dolayı kartonu tercih ediyordum.
Swahili House Hotel
Zanzibar’ın merkezi Stone Town nam-ı değer Taş Şehir tam bir labirent. Labirentin içindeyken şehri anlamanız pek de mümkün olmuyor. Bu labirende tepeden bakmak istediğinizde ise şehirde birkaç tane çok güzel adres var. Bunlardan bir tanesi de Swahili House Hotel’in teras katı. Burada Stone Town’un en güzel panaromik manzaralarını görebilirsiniz. Ayrıca şehrin en güzel gün batımı izlenecek adreslerinden birisi burası.
Swahili House Hotel’in teras katına çıkmak için burada konaklamanız gerekmiyor. Dışarıdan gelip otelin bu katındaki barından faydalanabiliyorsunuz. Üstelik gün batımı saatinde happy hour’a denk geliyorsunuz. Tabi bu happy hour kahve aldığınızda geçerli değil. Fiyatlar genel Zanzibar ortalamasının üstünde. Bir Cafe Latte 4000 Tanzanya Şilini (Yaklaşık 6,5 TL ya da 1,8 Dolar)
Zanzibar Coffee House
Eğer her gün kahve içmeden yapamayanlardan iseniz Zanzibar pek de size göre bir yer değil. Öyle her yerde Starbuck vs kahve zincirleri yok. Ancak Stone Town’da çölde vaha tadında bir kahveci var. Zanzibar Coffee House kapısından geçerken bile sizi kahve kokusu ile içeri çekmeyi başaran bir adres.
Zanzibar Coffee House’da kahve fiyatları şehrin genel ortalamasının üzerinde. Bir latte 6 bin Şilin (Yaklaşık 10 TL ya da 2,7 dolar) Bu arada mekan saat 18’de kapanıyor. Hafta içi her gün mekan saat 11 buçukta ücretsiz kahve kavurma şovu düzenliyor. Burası aynı zamanda bir otel olarak da hizmet veriyor.
6 Degrees South
Zanzibar Stone Town’da gün batımı izlerken bir şeyler içmek için en güzel yerlerden biri de Africa House Hotel’in hemen yanında yer alan 6 Degrees South’un terası. Okyanus manzarasına karşı güneşin batışını izlerken birşeyler içmek için oldukça ideal bir yer burası.
Gün batımı saatlerinde gittiğinizde 6 Degrees South da happy hour saatine denk geliyorsunuz. Fiyatlar çok da uçuk değil. Hemen yanında da Zanzibar gece hayatının en popüler mekanlarından Tatu yer alıyor.
hep mzungu (beyaz adam) fiyatları yüksek oluyor.
Unesco Dünya Mirasları:
1-Stone Town of Zanzibar
Zanzibar'ın Taş Kenti, Doğu Afrika'nın Swahili kıyı ticaret kasabalarına iyi bir örnektir. Kentsel dokusunu ve şehir düzenini hemen hemen bozulmadan muhafaza eder ve Afrika, Arap bölgesi, Hindistan ve Avrupa'daki kültürlerin farklı unsurlarını bir milyarı aşkın bir sürede bir araya getiren ve homojenleştiren özel kültürünü yansıtan çok sayıda güzel binalar içerir.
Unguja adasının batı ucundan Hint Okyanusuna uzanan bir çıkıntada bulunan Zanzibar'ın Taş Kenti, Swahili ticaret kentinin olağanüstü bir örneğidir. Doğu Afrika sahillerinde gelişmiş olan bu şehir, Arap, Hint ve Avrupa etkileri altında genişledi ancak yerli unsurlarını bu bölgeye özgü kentsel bir kültür birimi oluşturmaya devam etti.
Zanzibar'ın Taş Kenti, kentsel dokusunu ve şehir manzasını neredeyse bozulmadan muhafaza eder ve Afrika, Arap bölgesi, Hindistan ve Avrupa'daki farklı unsurları bir araya getiren ve homojenleştiren, kendi kültürünü yansıtan birçok güzel bina içerir.
Taş Kentin binaları, temelde kalsiyumlu ragstone ve mangrove kereste, kalın bir kireç harcına koyulup sıvalı ve kireç yıkanıp, Swahili, Hint, Arap ve Avrupa geleneklerine uygun inşa edilmiş olup ve kasaba planlamasında karmaşık bir füzyonu yansıtmaktadır. Dar bir koridor vasıtasıyla ulaşılan açık avlu boyunca uzanan dar ve dar odalı iki katlı evler, özenle oyulmuş çift 'Zanzibar' kapılar ve bazıları geniş vernadahlar ile zengin bir şekilde dekore edilmiş iç mekanlar ile harici olarak ayırt edilirler. Basit zemin katındaki Swahili evleri ve dar cephe Hint mağazaları "pazar" caddelerinde "duka" ticari bir alanın etrafında inşa edildi.
eski bir Portekiz kilisesinin yerine kurulmuş olan Eski Kale gibi anıtlar; Sultan Barghash tarafından yaptırılan büyük bir tören sarayı; harikalar yaratan ev; Eski Dispanser; Aziz Joseph'in Roma Katolik Katedrali; David Livingston'un köle ticaretini kaldırma çalışmalarını anan ve köle kökenli pazarın yerinde inşa edilen Christ Kilisesi Anglikan Katedrali; köle tüccar Tippu Tip’in konutu; Malindi Bamnara Camisi; İsmaili mezhebi için inşa edilen Jamat Han; Kraliyet Mezarlığı; Hamamni ve diğer Fars hamamları gibi buranın Majör büyük binaları 18. ve 19. Yüzyıllara ve daha eskilere dayanıyor . Dar, sarmalı sokak deseni, denize bakan geniş malikâneler ve açık alanlarla birlikte bu yapılar, Afrika ve Asya sahillerindeki uzun süredir devam eden ticari faaliyetleri yansıtan olağanüstü bir kentsel yerleşim oluşturuyor.
Özellikle taş kasaba, köle ticaretinin nihayet sona erdirildiği site olarak damgalanmaktadır.
Buranın Unesco Dünya mirası Listesine alınmasının en önemli nedenleri;
-
Zanzibar'ın Taş Kenti, kültürel kaynaşma ve uyumun olağanüstü bir maddi tezahürüdür.
-
Yüzyıllar boyunca Asya ile Afrika arasında yoğun bir deniz ticareti gerçekleşti ve bu Stone Town'ın mimari ve kentsel yapısıyla olağanüstü bir şekilde gösterildi.
-
Zanzibar, köleliğin bastırılmasında, Doğu Afrika'daki ana köle ticaret limanlarından biri olduğu ve ayrıca David Livingstone gibi muhaliflerinin kampanyalarını yürüttükleri temel üzerinde büyük sembolik bir öneme sahip olması gösterilmiştir.
Kaynak:UNESCO